Yazan : Muharrem Uçan (Tarihçi Yazar)
Siyon, Ahd-i Atîk’te (Eski Ahit=Tevrat) Hz. Davud tarafından fethedilip krallığın merkezi yapılan Kudüs şehri için kullanılmış bir isimdir (II. Samuel, 5/7). Zamanla kapsamı bütün İsrail topraklarını ifade edecek şekilde genişlemiştir. Siyon kelimesine dayanan Siyonizm ise Yahudi halkının “tarihî yurtlarına dönüşü” manasında Filistin’de Yahudi devleti kurmayı hedefleyen siyasî hareketi belirtir. XIX. yüzyıl sonlarında Doğu Avrupa Yahudileri içinde ortaya çıkan, ardından bütün dünya Yahudileri arasında yayılmaya başlamıştır. (1)
Yahudiler Hz. Davud’un peygamber olduğunu kabul etmez. Hz. Davud’un ve oğlu Hz. Süleyman’ın gerçekleştirdiği mucizelerden dolayı onları bir çeşit büyücü kral gibi görmektedirler. Yahudilerin bekledikleri “Mesih” de onlara göre Kral Davud soyundan geleceği için bir çeşit büyücü kral olması gereklidir.
Zamanında Mısır’ı işgal eden Fransız general ve Kral Napolyon Bonapart’ın Suriye Seferi’nin altında yatan sebeplerin en önemlisi onun Filistin’de bir Yahudi Devleti kurma isteğiydi. Napolyon 1799’daki Akka Kuşatması sırasında Asya ve Afrika’daki Yahudileri eski Yeruşalem’i yeniden kurmak için sancağı altında toplanmaya davet etmişti. Bu yüzden Napolyon Siyonistler tarafından “Yahudi olmayan modern Siyonistlerin ilki” olarak görülmektedir. Napolyon’un bu daveti Yahudiler tarafından karşılık bulmuş ve Akka Kuşatması sırasında ona yakınlık kurup istihbarat sağlamışlardır. Bundan dolayı Yahudiler Fransız casusu olarak görülmüştür. Mısır’daki Kıptilerle Filistin’deki Yahudiler Fransızlarla birlikte kaçmaya çalışmış fakat Osmanlı tarafından yayımlanan bir hatt-ı hümayunla bunlar affedilmiştir. (2) Akka Kuşatması Osmanlı veziri Cezzâr Ahmed Paşa’nın başarılı savunması ile Napolyon’un yenilip bölgeden çekilmesiyle sonuçlandı.
Filistin’e Yahudileri yerleştirme planında birden farklı kişi ve topluluk çalışıyordu. Avrupa’da daha sonra ise Amerika Birleşik Devletleri’nin parasını yöneten meşhur zengin aileler ya Yahudi’ydi ya da Yahudi kökenliydi. Bunların ekserisi Siyonist fikirler taşıyordu. Bu aileleri en meşhuru Rotschild hanedanıydı. Baron Edmond de Rotschild Filistin’de binlerce dönümlük arazi satın alıp, bunları Yahudilerin kullanımına sundu. (3) Edmon de Rotschild bu araziyi satın aldığında Osmanlı padişahı II. Abdülhamid çoktan Filistin’de Yahudilere toprak satımını yasaklamıştı. Rotschild bunu aşmak için yerel yöneticilere rüşvet vermiş ve söz konusu araziyi bir Arap adına almıştı. Sonradan araziyi Rotscild’e devrederek bahsettiğimiz yasağı delmişlerdi. Rüşvet alan görevli cezalandırılmaya çalışılsa da yeterince başarılı olunamamıştı.
Politik Siyonizm’in kurucusu olarak Macar Yahudisi Theodor Herzl görülmektedir. Syonizm adına en çokı çalışanlardan birisidir. Herzl, Filistin’de bir Yahudi devleti kurmak için Filistin topraklarının sahibi olan Osmanlı Devleti ve padişah II. Abdülhamid’i ikna etmek gerektiğine karar verdi. Dış borçları ve ekonomik sorunlarından dolayı defalarca buluştuğu II. Abdülhamid’e dış borçların ödenmesi ve ekonomik yardım karşılığında Yahudilerin Filistin’e yerleştirilmesini teklif etti. Doğal olarak II. Abdülhamid Avrupa’da baskı ve şiddete maruz kalan Yahudilerin Filistin dışında Osmanlı topraklarına kabul edileceğini söyledi. Herzl ise Yahudilerin Filistin topraklarında yerleştirilmesini talep etmeye devam etti. Padişah her seferinde Herzl’i geri çevirdi. Yahudilerin zengin Yahudiler aracılığıyla Filistin’e yerleşmeye çalıştığını gördüğü için ilk önce yabancı ülke vatandaşı Yahudilere sonra ise Osmanlı vatandaşı olanlara Filistin’de toprak satışını yasakladı. Osmanlı vatandaşlarına topr4ak satışının yasaklanmasının sebebi Avrupalı Yahudilerin Osmanlı Yahudileri adına toprak almaya çalıştığının fark edilmesinden dolayıydı. Bu yüzden Siyonistler tarafından o dönemden günümüze kadar II. Abdülhamid hakkında olumsuz propaganda yapılmıştır.
II.Abdülhamid’in tahttan indirilmesinden sonra İttihat ve Terakki Partisi iktidara gelmişti. Siyonistler, İttihat ve Terakki ile görüşerek Osmanlı borçlarını ödemek karşılığında Osmanlı topraklarına yerleşmek için başvurdu. İttihat ve Terakki liderleri başta Doktor Nazım olmak üzere Yahudileri Selanik’te (çünkü Selanik’te Yahudi nüfusu mevcuttu) ve Irak’ın kuzey bölgesine yerleştirilebileceğini ama bu Yahudilerin Osmanlı vatandaşı olması gerektiğini dile getirdiler. Bir süre Siyonistler ile pek sorun yaşanmadı fakat kısa sürede İttihat ve Terakki, Siyonistler tarafından aldatıldığını fark ettiler. İttihat Terakki hemen II. Abdülhamid’in belirlediği Filistin’de Yahudilere toprak satışını yasaklayan kanunu daha da geliştirerek uygulamaya aldı. Fakat Siyonistler kanunda buldukları açıkları kullanarak toprak alımına devam ettiler. Siyonistlerin isteğiyle İngiltere, İttihat Terakki’ye cephe alarak onların muhalefete düşmelerini sağladı. (4)
İttihat ve Terakki, Enver Paşa liderliğinde yeni bir darbe ile iktidara tekrar geçti. Tam bu dönemde Siyonistlerin liderlerinden Haim Weizmann İngiliz hükümetine Siyonistlerin yardımını teklif etti. Siyonistlerle İngilizlerin ittifakı Çanakkale Savaşlarında zirveye çıktı. Bir Rus Yahudisi olan Wlademir Jabotinsky, Osmanlı’ya karşı Siyon birliği kurma fikrini ortaya attı. Jabotinsky liderliğindeki “Siyon Katır Alayı” 26 Nisan 1915’de Seddülbahir’e çıktı. İngilizlerin yenilip çekilmesine kadar cephede kalan Siyon Alayı’nın 150 kadar askeri İngiliz ordusuna alındı. Bunlar Filistin’i işgal edecek muharip birliğe katıldılar. (5) Filistin’deki Yahudiler başta olmak üzere Siyonistlerden binlerce kişi Filistin’i işgal eden İngiliz ordusuna gönüllü olarak katılmıştır.
Siyonistler Birinci Dünya Savaşı boyunca Filistin’de Osmanlı Türklerine karşı İngilizler için casusluk faaliyetlerinde bulundular. Başta Nili ve Hashomer Cemiyeti olmak üzere Siyonistler Osmanlı subayları ve ordu hakkında elde ettikleri bilgileri İngiliz istihbaratına ulaştırdılar. Siyonistler Filistin cephesinde bu şekilde çalışırken Siyonistlerin faaliyetleri Osmanlı istihbaratı tarafından 1917 başından itibaren keşfetmeye başladı. Dördüncü Ordu Komutanı Ahmed Cemal Paşa’nın görevlendirdiği başta yaveri Yüzbaşı Cevat Rifat (Atilhan) olmak üzere Osmanlı istihbaratı Nili casuslarını ele geçirip divan-ı harb’te yargılamaya başladılar. Siyonistlerin ifşa edip idam ettiren Ahmed Cemal Paşa Avrupa ve Amerika’daki Siyonist basın tarafından cani bir antisemitist olarak gösterildi. Cemal Paşa’nın ihmalleri sonucu Siyonistlerin aktif olduğu kabul etmekle birlikte Şam Mahkemelerinde idam ettirdiği Arapların ekserisinin de Şerif Hüseyin Ayaklanmasına ve Siyonistlere yardım ettikleri gözden kaçmamalıdır. O zamandan günümüze kadar Arap milliyetçileri (hatta içlerinde bazı Siyonistlere karşı direnişe katılanlar bile vardır) Ahmed Cemal Paşa ve Türkler aleyhine yapılan bu Siyonist kara propagandaya alet olmuşlardır. (6)
Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı iddialarının arkasındaki güçlerden birisi de Siyonistlerdir. Siyonist medya sahipleri özellikle Avrupa ve Amerika’daki yayınlarında “Türklerin Ermenileri öldürdüğü gibi Yahudileri de katletmek istiyor.” diyerek kara propaganda yapmaya başlamıştı. Şerif Hüseyin’e taraftar olan bazı Arap yazarlar da İngilizleri zafere ulaştırmak için Siyonistlerle işbirliği yaparak “Türklerin Ermeni soykırımı yaptığına” dair kitaplar yazdılar.
Siyonistlerin Amerika ve Avrupa’da en etkin propagandacısı Siyonist Nili Casus Örgütü’nün kurucusu Aaron Araronsohn’un kardeşi aynı örgütün üyesi Alexander Aaronsohn’dur. Yazdığı “Filistin’de Türklerle Birlikte” (With the Turks in Palestine) kitabında Alexander Aaronsohn Türkler ve Osmanlı’yı o kadar kötülemekte ve Yahudileri (aslında kastı Siyonistlerdir) masum gösterme eğilimindedir. Bir süre casusları yakalamaya çalışan Osmanlı istihbaratından kaçan Alexander Aaronsohn’un Amerika ve dünya kamuoyunu Türkler aleyhine kışkırttığı bu kitabın Türkçeye iki farklı çevirisi vardır. Birincisi Necmettin Alkan tarafından “Ortadoğu’da Casuslar Savaşı Nili” kitabının içinde, diğeri ise ayrı bir kitap olarak Aybars Arda Kılıçer tarafından çevrilmiştir. (7) Kapra Yayıncılık tarafından yayımlanan çeviride yazarın Siyonist bir casus olduğundan, kitabın İngilizler tarafından propaganda amacıyla basılıp dağıtıldığından, Siyonist kara propaganda hakkında en küçük bir uyarı yapılmamıştır. Günümüzde bile bu propaganda kitabı Filistin direnişine destek olduğunu söyleyenler tarafından “normal bir Osmanlı vatandaşının görüşleri” olarak kaynak olarak kullanılmakta ve iddiaları gerçekmiş gibi yansıtılmaktadır.
Bu yazının sonunda şunun anlaşılmasını istiyorum: İsrail kurulduğunu ilan edince bağımsızlığını tanıyan ilk Müslüman ülke Türkiye olmuştu. Zaman zaman ikili ilişkilerde İsrail ile maalesef Türkiye çok yakınlaşmıştı. Çeşitli iktidarların yaptığı bu yanlışlar yakın döneme kadar hâlâ devam ediyordu. Şu anda bile İsrail ile ilişkiler tamamen kesilmiş değil. Yahudiler arasında bir inanç vardır. Buna göre dünyanın sonuna yakın çok bir savaş gerçekleşecek “Armegeddon Savaşı” adı verilen bu savaş Yahudilerle Türkler arasında gerçekleşecektir. Yahudilerin ekserisine yansıyan bu inanç hâlâ bugün bile diridir. Siyonistlerin “Büyük İsrail” inancına göre Nil ile Fırat arası İsrail’e dahildir. Müslümanlık, ahlakî sorumluluk bir tarafa İsrail’in bu hedefinin içinde Türkiye’nin yaklaşık 22 ilini ele geçirmesi de vardır. İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu’nun 25 Ekim 2023’te verdiği bir demeçte İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik kara harekâtına hazırlandığını belirtmesinin ardından, “Bizler ışığın insanlarıyız, onlar karanlığın insanları ve ışık karanlığa karşı zafer kazanacaktır… Artık tek bir amaç için bir araya gelmenin zamanıdır; Zafere ulaşmak için hızla ilerlemek. Ortak gücümüz ile haklılığımıza ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas’a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz. Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına övgü adını vereceksin” ifadelerini kullandı. Burada bahsedilen Yeşaya Kehaneti’nin kastı Türkiye’yi de kapsayan “Büyük İsrail” projesidir. Bunun unutulmamasını istiyorum.
Not: Papatya Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 8: Ocak 2023-Ocak 2024, s. 29-31
Notlar:
(1)- M. Lutfullah Karaman, Siyonizm maddesi, TDV İslam Ansiklopedisi, 2009 İstanbul, s. 329
(2)- Celil Bozkurt, İmparatorluğu Yıkan Örgüt Nili, Ötüken Neşriyat, 1. Basım: 2021 İstanbul, s. 32
(3)- Celil Bozkurt, İmparatorluğu Yıkan Örgüt Nili, s. 33
(4)- Detaylar için bakınız: Soner Yalçın, Efendi; Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, Kırmızı Kedi Yayınevi, 96. Basım: Eylül 2022 İstanbul; Bu konuda çok önemli bir kaynak olarak; Filistin Meselesi Siyonizm Davası 1918 Tarihli Hariciye Nezareti Raporu, Hazırlayan: Eşref Sönmez, Yedisu Yayınları, 1. Basım: Ekim 2021 İstanbul.
(5)- Celil Bozkurt, İmparatorluğu Yıkan Örgüt Nili, s. 49.
(6)- Detaylar için Bakınız: Filistin Meselesi Siyonizm Davası 1918 Tarihli Hariciye Nezareti Raporu, Hazırlayan: Eşref Sönmez; Celil Bozkurt, İmparatorluğu Yıkan Örgüt Nili; Dördüncü Ordu Yaveri Yüzbaşı Cevat Rifat Bey, Birinci Dünya Savaşı’nda Filistin-Suriye Cephesinin Çöküşü=Suriye Hezimeti Fecîası ve Sebebleri, Yayına Hazırlayan: Doç. Dr. Celil Bozkurt, Altınordu Yayınları, 1. Basım: Mayıs 2019 Ankara; Necmettin Alkan, Ortadoğu’da Casuslar Savaşı Nili, Kronik Kitap, 5. Basım: Mayıs 2023 İstanbul
(7)- Necmettin Alkan, Ortadoğu’da Casuslar Savaşı Nili, Kronik Kitap, 5. Basım: Mayıs 2023 İstanbul; Alexander Aaronsohn, Filistin’de Türklerle Birlikte, Çeviren: Aybars Arda Kılıçer, Kapra Yayıncılık, 1. Basım: Eylül 2021 İstanbul
Bibliyografya:
Alexander Aaronsohn, Filistin’de Türklerle Birlikte, Çeviren: Aybars Arda Kılıçer, Kapra Yayıncılık, 1. Basım: Eylül 2021 İstanbul
Celil Bozkurt, İmparatorluğu Yıkan Örgüt Nili, Ötüken Neşriyat, 1. Basım: 2021 İstanbul
Cevat Rifat Bey (Dördüncü Ordu Yaveri, Yüzbaşı), Birinci Dünya Savaşı’nda Filistin-Suriye Cep-hesinin Çöküşü=Suriye Hezimeti Fecîası ve Sebebleri, Yayına Hazırlayan: Doç. Dr. Celil Boz-kurt, Altınordu Yayınları, 1. Basım: Mayıs 2019 Ankara
Filistin Meselesi Siyonizm Davası 1918 Tarihli Hariciye Nezareti Raporu, Hazırlayan: Eşref Sönmez, Yedisu Yayınları, 1. Basım: Ekim 2021 İstanbul
Necmettin Alkan, Ortadoğu’da Casuslar Savaşı Nili, Kronik Kitap, 5. Basım: Mayıs 2023 İstanbul
Soner Yalçın, Efendi; Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, Kırmızı Kedi Yayınevi, 96. Basım: Eylül 2022 İstanbul